Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Foça Şubesi ve Alevi Kültür Dernekleri Foça Bağarası Şubesi iş birliği ile düzenlenen anma programı Reha Midilli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, CHP İlçe Başkanı Ayla Yılmaz, İyi Parti İlçe Başkanı Bilgin Şahin, Madımak’ta olayı yaşayanlardan Yazar Hidayet Karakuş, hayatını kaybedenlerden Şair MetinAltıok’un kızı, geçmiş dönem milletvekili, CHP Genel Başkan eski yardımcısı Zeynep Altıok, Yazar Ataol Behramoğlu, dernek üyeleri, bazı STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Bir acıyı paylaşmaya geldik
Eğitimci yazar Yılmaz Mızrak programı,”Size hoş geldin diyemiyorum. Çünkü hoş gelmediniz. Bir acıyı paylaşmaya geldiniz” sözleriyle açtı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz katılımcılara “Bugün tam 30.ncu yılı. Hala öfkeliyiz. Hala faillerin bulunmasıyla ilgili üzgünüz. Biz unutturmamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diyerek seslendi.
Sazımız sözümüz özümüz yandı
Alevi Kültür Dernekleri Bağarası Şubesi Başkanı Halil Çıtak Madımak’ta diri diri yanarak ölenleri rahmetle andığını belirtirken ADD Foça Şube Başkan Ali Altunbahar olayın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini söyledi. Ali Altunbahar, “30 yıl önce insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen bu elim olayın ateşi hala yüreğimizde yanıyor. Madımak’ta sazımız, sözümüz, özümüz, deyişimiz, semahımız, romanımız, sanatımız ve kültürel değerlerimiz katledilmiştir. Kısacası insanlık yok edilmeye çalışılmıştır” dedi.
Laikliğe sahip çıkması gerekenler çıkmıyor
Madımak Otelindeki yangından kurtulan yazar Hidayet Karakuş ise 30 yıldır yaşadıklarını anlattığını, Türkiye’nin içinde bulunduğu en büyük sorunun laiklik olduğuna vurgu yaptı. Hidayet Karakuş; “30 yıldır yaşadıklarımızı anlatıyorum. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu en büyük sorun laiklik. Bilimsel eğitim. Ne yazık ki bilimsel eğitime, laikliğe sahip çıkması gereken örgütler, partiler, buna sahip çıkmıyor. Dahası dinsel örgütlerin, dinsel partilerin söylemleriyle yol almaya çalışıyorlar. Oy almaya çalışıyorlar. Oysa yapılması gereken en önemli şey Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine sahip çıkmaktır. Laikliğe ve bilimsel eğitime sahip çıkılmadan, tarikatlarda eğitilen insanların yarattıkları bir vahşetle yaşamaya devam edeceğiz. Bundan sonra çok daha kötülerini bekleyin” dedi.
Zeynep Altıok, Madımak dava dosyasının 2012 yılından beri Anayasa Mahkemesi’nde görülmeksizn bekletildiğini belirterek, “Bekletiliyor ki iç hukuk yolları hiç tükenmesin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmesin” dedi.
İnsan bazen yaşadığından utanıyor
Yazar Ataol Behramoğlu da acısını, “ İnsan bazen yaşadığından utanır gibi oluyor. Utanıyorum dediğim şu. Metin yaşasaydı aynı yaştaydık. Uğur Mumcu yaşıtımdır. Ayıp ettik gibi geliyor bana yaşayarak. Öyle hissediyorum. Arkadaşlarımın ölümlerini düşündüğüm zaman” cümleleriyle ifade etti.
Anma programında sanatçılar Haluk Çetin ve Hayrullah Dağ şarkı ve türkülerle, Altan Çiloğlu, Erkan Barışık, Hüseyin Çelikten, Özgül Turunçoğlu ve Yeşim Aslan okudukları şiirlerle yer aldılar.
Programın hazırlanmasına ve gerçekleştirilmesine emek verenlerin sahneye çağrılmasıyla anma etkinliği sona erdi.
Bir acıyı paylaşmaya geldik
Eğitimci yazar Yılmaz Mızrak programı,”Size hoş geldin diyemiyorum. Çünkü hoş gelmediniz. Bir acıyı paylaşmaya geldiniz” sözleriyle açtı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz katılımcılara “Bugün tam 30.ncu yılı. Hala öfkeliyiz. Hala faillerin bulunmasıyla ilgili üzgünüz. Biz unutturmamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diyerek seslendi.
Sazımız sözümüz özümüz yandı
Alevi Kültür Dernekleri Bağarası Şubesi Başkanı Halil Çıtak Madımak’ta diri diri yanarak ölenleri rahmetle andığını belirtirken ADD Foça Şube Başkan Ali Altunbahar olayın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini söyledi. Ali Altunbahar, “30 yıl önce insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen bu elim olayın ateşi hala yüreğimizde yanıyor. Madımak’ta sazımız, sözümüz, özümüz, deyişimiz, semahımız, romanımız, sanatımız ve kültürel değerlerimiz katledilmiştir. Kısacası insanlık yok edilmeye çalışılmıştır” dedi.
Laikliğe sahip çıkması gerekenler çıkmıyor
Madımak Otelindeki yangından kurtulan yazar Hidayet Karakuş ise 30 yıldır yaşadıklarını anlattığını, Türkiye’nin içinde bulunduğu en büyük sorunun laiklik olduğuna vurgu yaptı. Hidayet Karakuş; “30 yıldır yaşadıklarımızı anlatıyorum. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu en büyük sorun laiklik. Bilimsel eğitim. Ne yazık ki bilimsel eğitime, laikliğe sahip çıkması gereken örgütler, partiler, buna sahip çıkmıyor. Dahası dinsel örgütlerin, dinsel partilerin söylemleriyle yol almaya çalışıyorlar. Oy almaya çalışıyorlar. Oysa yapılması gereken en önemli şey Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine sahip çıkmaktır. Laikliğe ve bilimsel eğitime sahip çıkılmadan, tarikatlarda eğitilen insanların yarattıkları bir vahşetle yaşamaya devam edeceğiz. Bundan sonra çok daha kötülerini bekleyin” dedi.
Zeynep Altıok, Madımak dava dosyasının 2012 yılından beri Anayasa Mahkemesi’nde görülmeksizn bekletildiğini belirterek, “Bekletiliyor ki iç hukuk yolları hiç tükenmesin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmesin” dedi.
İnsan bazen yaşadığından utanıyor
Yazar Ataol Behramoğlu da acısını, “ İnsan bazen yaşadığından utanır gibi oluyor. Utanıyorum dediğim şu. Metin yaşasaydı aynı yaştaydık. Uğur Mumcu yaşıtımdır. Ayıp ettik gibi geliyor bana yaşayarak. Öyle hissediyorum. Arkadaşlarımın ölümlerini düşündüğüm zaman” cümleleriyle ifade etti.
Anma programında sanatçılar Haluk Çetin ve Hayrullah Dağ şarkı ve türkülerle, Altan Çiloğlu, Erkan Barışık, Hüseyin Çelikten, Özgül Turunçoğlu ve Yeşim Aslan okudukları şiirlerle yer aldılar.
Programın hazırlanmasına ve gerçekleştirilmesine emek verenlerin sahneye çağrılmasıyla anma etkinliği sona erdi.