Çeşme'de ÇEDES Projesi'ne tepki!

Çeşme'de çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi, İzmir'de İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasında imzalanan "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) projesi kapsamındaki protokole tepki gösterdi. Ortak basın açıklaması, Çeşme Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirildi ve CHP Çeşme İlçe Örgütü, TKP Çeşme İlçe Örgütü, HDP Çeşme İlçe Örgütü, Türk Anneler Derneği Çeşme Şubesi, Çeşme Kadın Dayanışma Derneği, DİSK Emekli-Sen Çeşme Şubesi, Eğitim-İş Çeşme Temsilciliği, Atatürkçü Düşünce Derneği Çeşme Şubesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çeşme Şubesi, Çeşme Kültür ve Dayanışma Derneği, İzmir Yerel Tohum Derneği, Çeşme Fotoğraf Sanatı Derneği, Ilıca Kültür ve Sanat Derneği ve Çeşme Romanlar Derneği temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.

DİSK Emekli-Sen Çeşme Şubesi Başkanı İbrahim Tuz tarafından okunan ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Gerici ve tehlikeli ÇEDES protokolü için çağrımızdır: Hep birlikte reddedelim!"

"AKP iktidarı seçimlerin sona ermesiyle birlikte eğitimi gericileştirme çabalarını hızlandırmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bazı tarikat-cemaat yapılanmalarıyla protokoller imzalayarak çocuklarımızın zihinlerini hurafelerle doldurmasına neden olması, kamuoyunda ciddi tepkilere yol açmış ve siyasi partiler ile demokratik kitle örgütleri tarafından ağır şekilde eleştirilmiştir.

Daha önce yüzlerce okulumuzun AKP yanlısı dinci vakıfların kullanımına açıldığına dair hafızalarda taze olan Milli Eğitim Bakanlığı, maalesef ülkemiz için ciddi bir beka sorunu haline gelmiştir. Eskişehir ve İzmir'de okullara imam ve vaiz gönderilmeye başlanmış, özellikle İzmir'de imam giren okul sayısı giderek artmaktadır. İzmir'de İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasında "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" kısa adıyla ÇEDES projesi kapsamında okullara "manevi danışman" adı altında imam, müezzin, vaiz gibi din görevlileri gönderilmesi planlanmaktadır."

"ÇEDES Protokolü Hukuksuzdur"

"Anayasa ve 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile çelişmektedir. Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen laiklik ilkesi, değiştirilemez ve değiştirilmesi önerilemez bir niteliktedir. Laiklik, Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren tüm Anayasa metinlerinde aynı önemle yer almıştır. Ancak şu anda laiklik, siyasal uygulamalarla saldırıya uğramakta ve hukuksal metinlerin içi boşaltılmaktadır.

Anayasa'nın 42. maddesi, eğitim ve öğrenim hakkının herkes için sağlanması gerektiğini belirtmektedir. ÇEDES protokolü ise kanunla belirlenen bir uygulama olmadığından ve laik ve bilimsel eğitimi tehdit ettiğinden bu hükümle çelişmektedir. Ayrıca, pedagojik formasyonu olmayan din görevlilerinin eğitim-öğretim süreçlerine dahil olması, çocukların psikolojik gelişimi açısından ciddi bir risk oluşturmaktadır. İlgili dersler, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde pedagojik formasyon alan öğretmenler tarafından verilirken, Anayasa'ya ve yasalara aykırı bu düzenlemeye gidilmesi ülkemizin geleceği adına kaygı vericidir."

"ÇEDES protoklü mantıksızdır"

"Okullarımızda din eğitimi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında uzman öğretmenler tarafından zaten verilmektedir. Öğretmenlerimizin "değerler eğitimi" konusunda eğitim aldığı ve bu alanda uzman oldukları göz önünde bulundurulduğunda, dışarıdan başka görevliler atamak, hem kamu kaynaklarının yanlış kullanımıdır hem de mantıkla çelişmektedir. Eğitim, sadece öğretmenlerin yapabileceği bir uzmanlık mesleğidir.

Velilerimizi ve kamuoyunu, ÇEDES ve benzeri laik bilimsel eğitim karşıtı uygulamalara karşı birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. Aşağıda isimleri belirtilen sivil toplum kuruluşları ve demokratik kitle örgütleri olarak, okullarımızın dini referanslı etkinliklerin yapıldığı yerler değil, laik ve bilimsel eğitim mekanları olması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz."

"ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir!"

Milli Eğitim Bakanlığını, Anayasal ve yasal sorumluluklarını yerine getirmeye ve bu ağır yanlışlıklara son vermeye çağırıyoruz!"